Eskişehir’in CHP’li 3 Belediye Başkanı. Ama birbirlerini şu sıralar sevmeyen Başkanları. Büyükşehir’in efsaneni Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı’nın yenilmez ismi Ahmet Ataç bir tarafta, Türkiye’nin ittifak desteği olmadan seçim kazanan ismi Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt diğer tarafta cephelenmiş, soğuk savaşın ilerleyişini izliyorlar. Birbirlerine alenen rest çekiyorlar. Peki bu duruma nasıl gelindi, kim getirdi, amacı neydi?
DAHA ÖNCE ROLLER BAŞKAYDI
Yıllar önce Yılmaz Büyükerşen ile Kazım Kurt kol kola girmiş Ahmet Ataç’a karşı cephe alınmıştı. Hatta kavga öyle büyümüştü ki, Ahmet Necdet Sezer’in Bülent Ecevit’e fırlattığı Anayasa Kitapçığı etkisi oluşmuş taraflar medya üzerinden birbirlerine sert sözler bile söylemişti. Bunu fırsat bilen Büyükerşen’in o dönemki ittifakının yanında gezen bir kişinin rivayete göre bazı fake hesaplarla Ataç’a yüklenmiş, bu durum tespit edilincede Ahmet Ataç’tan özür dileyip, elini öpüp konunun kapatılması sağlanmıştı. Hatta bir başka rivayete göre de son seçimden önce dönemin grafiker adı altında koordinatörü şimdinin Özel Kalem Müdürü ve Sosyal Yardım Müdürünün “SSS” plakalı araçları karşı belediyenin Tepebaşı Belediyesinde görev yapan personeli tarafından fotoğraflarının çekilerek basına servis edildiği iddiaları ortalığı bir kez daha karıştırmıştı. Ahmet Ataç’ın ise bu süreci sabırla ve sakin bir şekilde takip ettiği ifade ediliyordu.
SAVAŞI BAŞLATAN DANIŞMANLAR
Yerel seçimler geçmiş, Yılmaz Büyükerşen ile Ahmet Ataç bir kez daha zafere ulaşmış, Kazım Kurt’un ise başarılı işleri halkta karşılık bularak tarihi bir galibiyet kazandırmıştı. Ama ne olduysa ondan sonra oldu. CHP İl Başkanlığı seçim sürecinde Büyükerşen ve Ataç devre dışı bırakılmaya çalışıldı. Onların istediği değil Kazım Kurt’un ne dediği önemli olacaktı bu seçimde. Bunlar tabi ki dedikodu olabilir derken, işlerin öyle olmadığı bir gece yüksek promillisaatlerde anlaşıldı. İddialara göre Kazım Kurt’a seçimleri ben kazandırırım imajı üzerine yapışan ismi parti içinde kadrolaşmış ve delegelere yön veriyordu. İşte Büyükerşen kanadındaki danışman isim bir gece sosyal medyadan bir şarjör dolusu mesajlar yayınlamaya başladı. Karşılık Kurt’un danışmanından gelince önce gece takipçiler tarafından okundu sonra ekran resimleri sabah binlerce kişinin telefonuna gitti. Neler yoktu ki içinde. Onu sen yapamazsın, bunu sen yapamazsın, kapımda abi değin günleri ne çabuk unuttun vs. derken abi ibareleri yerini isimle hitaplara, hatta alkollüsün imalarına dönmüş, rezil bir ortama gelinmişti. Sabah bu isimlerin kulakları çekilip yazılanlar kaldırtılsa da ok yaydan çıkmış Büyükerşen ve Kurt ipleri kopmaya başlamıştı.
BÜYÜKERŞEN VE ATAÇ’IN OYLARI ÇADIRI KARIŞTIRDI
İl Başkanlığı seçiminde Recep Taşel’i Kazım Kurt destekliyordu. Büyükerşen ve Ataç başka bir isimde buluşmuştu. Kontrol Büyükerşen’in elinde değil deniliyor, kimse buna inanmıyor, inanmak istemiyordu. Ve seçim günü geldi. Bir danışmanın içeride örgütlediği iddia edilen oylar Recep Taşel’i seçiyordu. Bunun üzerine Kurultay delegeliğinde ise Kazım Kurt’un Yılmaz Büyükerşen’e fark atması bir de Ahmet Ataç’ın delegeliğe seçtirilmemesi tozu dumana kattı.
GÖREVDEN ALMALAR BAŞLADI
İl Başkanlığı seçimi bittiği sabah Büyükerşen’e yakınlığı ile bilinen eski CHP Gençlik Kolları Başkanı ve Odunpazarı Belediyesi Avukatı Hüseyin Akçar görevinden alındı. Bunu duyunca büyük öfkelenen Yılmaz Büyükerşen kendi bünyesinde çalışan ve Kazım Kurt’a yakınlığı ile tanınan Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru’yu Sivrihisar’ın en ücra köşesine sürdü.
ATAÇ ELİNİ SIKMADI
Kavga demeyelim ama karşılıklı soğuk savaş şiddetini ilk kez bir açılışta gösterdi. Kurultay Delegeliğine birilerinin organizasyonu ile seçtirilmediğini düşünen ya da bilen Eskişehir’in sevilen Başkanı Ahmet Ataç, Kazım Kurt’a büyük öfke besliyordu. Özdilek tarafında bir cafe açılışına giden Ataç, kendisinden sonra gelen Kazım Kurt’un nazikçe elini uzatıp tokalaşmak istemesi üzerine eline vurarak geri itti. Birkaç kişinin şahit olduğu bu olay biranda duyulunca ilerleyen dakikalarda ayrı ayrı yerde olan Başkanlar kısa süreliğine yan yana gelse de konuya bozulan Kurt açılıştan işlerini bahane ederek ayrılmıştı. İşte o günden sonra patlak veren korona virüs salgını tokalaşmaları ortadan kaldırmış taraflarda pek bir araya gelmek zorunda kalmayınca fazla dikkat çekmemişti bu durum.
İŞİN KAZIM KURT İLE ALAKASI YOK
Recep Taşel İl Başkanı seçilmiş ama bir yerlerden randevu alamamaya başlamış sadece Kurt ile geziyordu. Kurultay Delegeliğinde fark yiyen Büyükerşen ve seçilemeyen Ataç bu durumu hakaret kabul etmişti. Son yılların en başarılı ve Eskişehirspor taraftarının sevdiği Belediye Başkanı Kazım Kurt biranda kendisini başka bir kulvarda buldu. İlk seçildiği yıllarda ekibinde temizlik yapmadan önce olduğu gibi yine ekibindeki 1-2 ismin kurbanı olmuştu. Çünkü olay bugün Kazım Kurt’u güçlü göstermek gibi algılansa da yarının hesabı başkaydı. Yani iş Kurt’un kontrolünden çıkmış birilerinin kontrolüne girmiş ve o isimde beni bu delege oyları bir gün olursa ön seçimde veyahutta güç dengeleri oluştuğunda Kurt’un yakınından direk meclise taşıyabilir hesabıydı.İşte bu hesap kızgınlığı arttırdı.
O ADAM GİDECEK!..
Büyükerşen’i bilenler bilir. Kendisine saygı kaybolduğunda sinirlenir. Ataç’ı da bilen iyi bilir. Kazım Kurt ise seçim öncesine kadar başarılı bir Başkandır. Seçimden sonra oluşan bu kriz hizmetlerinin önüne geçebilir. Şehirde bir çok kesim Başkanlar krizine karşı 3 maymunu oynasa da normalleşme dönemine geçildiği şu günlerde durumun aynı tazeliğini koruduğu gözleniyor. Geleceğin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ifade edilen Kazım Kurt’a bilerek ya da bilmeyerek ekibindeki 1-2 isim resmen kumpas kurmuş durumda. Kurt’un siyasi kariyerine büyük darbe vurdurmak üzereler deniliyor. Belki de birileri onların dönemi bitiyor biz direk Genel Merkeze oynayalım Başkanım ben Ankara’nın AĞBABAlarını tanırım aklıda veriyor olabilir. Bunları önümüzdeki günlerde aktaracağımız detaylarla daha da iyi analiz edebileceğiz. Ancak gelinen noktada Kurt’u sevenlerin yaptığı yorum, “Kıydırdılar dağ gibi adama” şeklinde. Peki Başkanların arası düzelir mi? Yoksa trol hesaplar yine ortalığı bulandırır mı bilinmez ama bilinen tek şey Büyükerşen ve Ataç çok sinirli. Aracı olanları bile tersliyorlar. Hatta bir rivayete göre Büyükerşen’in yakınlarına, “Kazım bu oyuna gelmemeliydi. Dert onu bir yerlere getirmek değildi, kendileri bir yerlere gelmek isteyenler var. Önce onu bu oyuna getiren adamı göndersin sonra zaman her şeyi gösterir” dediği ifade ediliyor. 3 Başkan. Aynı davaya baş koymuş 3 Başkan. İnşallah kısa sürede yaşadıkları bu soğukluk biter ama pek biteceğe benzemiyor. Hatta bir Genel Başkan yardımcısının da konuyla ilgili aralarını düzeltin talimatı verdiği biliniyor. Bakalım önümüzdeki günler neleri beraberinde getirecek?
Süha Bozkurt