Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Kanal 26 ekranlarında Muharrem Esen’in sorularını yanıtladı. Kazım Kurt programda özetle şu ifadeleri kullandı;
KANLIKAVAK MESELESİ
Kanlıkavak’ta bize ait bir arazinin üzerinde bir spor tesisleri var. 1999 yılın da bu tesisler Eskişehirspor ile organik bağı olan bir şekilde kurulmuş. Belediyemizde Eskişehirspor’a yardımı olsun diye o zamanlar gerekli kolaylıkları sağlamış. Aradan geçen 21 yılda köprünün altından çok su akmış o tesislerin organik olarak Eskişehirspor ile hiçbir bağı kalmamış. Zaman zaman bu konuyu bize anlatıyorlar ve çözüm bulmamızı istiyorlardı. Benim nasıl Eskişehirsporlu olduğumu herkes bilir. Ben bu kulübe nereden 5 kuruş fazladan gelir sağlayabilirim diye mücadele ediyorum. Eskişehirspor üzerinden bir beklentim yok. Eskişehirspor Başkanı Ali olmuş, Veli olmuş beni ilgilendirmez. O koltukta kim oturursa otursun beni o kişi bağlar ve ben kulüp için elimden geleni yaparım. Kanlıkavaktaki tesisler için bize 3 yıldır hiçbir ödeme yapılmamış. Kira bedeli belirledik ve ihaleyi ilan ettik. Burada kanuna veya vicdana uymayan birşey yok. Eskişehirspor’un düşmanları sosyal medyada dünya yıkılıyormuş gibi bir hava yaratmaya çalıştılar. Bu ihaleden gelen paralar Eskişehirspor’a aktarılacak. Eskişehirspor kongrelerine gelmeyeceksiniz. Hesabını kitabını sormayacaksınız. Ama çıkarınıza dokunulduğu zaman en büyük Eskişehirsporlu sizsiniz. Kimse kusura bakmasın. Eskişehirspor Kulübünü kim temsil ediyorsa benim muhatabım odur. Eskişehirspor’a yardım etmeyenler, yardım edebileceklere de engel olmasınlar. Eskişehirspor yönetimi ihaleye girsin ve ihaleyi alsın. Bu işten kimse Kazım Kurt’a eksi puan çıkarmaya çalışmasın.
KİM ALINIRSA ALINSIN
Eskişehirspor ancak büyük bir organizasyon ile kurtulur. Geçmişte Eskişehirspor’dan nemalananlar bugün birbirlerini sevmiyorlar. Yan yana gelmiyorlar. Kim alınırsa alınsın. Şu güne kadar kim Eskişehirspor’dan nemalandıysa, kim itibar kazandıysa Eskişehirspor’a yardım etmeli. Yan yana gelmeliyiz. Elimizi taşın altına koymalıyız. Geçen sene küme düştük, pandemi nedeniyle iptal edildi. Bu sene de düşeceğiz gibi gözüküyor. Tuzlaspor maçından sonra futbolcular hüngür hüngür ağlıyor. Eskişehirspor’a hepimizin katkı sağlaması lazım. Eskişehirspor’un herkesin gönül rahatlığı ile yardım edilebilecek bir duruma getirilmesi lazım.
KULÜP BİR ŞİŞE SUYA MUHTAÇ
Eskişehirspor’un iyi yönetilmesi gerekiyor. Şartları zorlamaları gerekiyor. Bazı şeyleri insanlara şeffaf bir şekilde anlatmaları gerekiyor. Yapılan çalışmalar yetersiz. Eskişehirspor şu anda tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. Hem sportif açıdan, hem de ekonomik açıdan bu durum böyle. 55 yıllık camia bugünlerde bir şişe suya muhtaç. Eskişehirspor’u kim yönetecekse ben buradayım, elimdeki imkanın verilebilecek olanının tamamını sunarım.
BİRİLERİ ÇIKIP ‘BİZ VARIZ’ DEDİ DE BUNLAR MI BIRAKMADI
Ben şuanki yönetimin ciddi bir fedakarlık içerisinde olduğunu biliyorum. 26 maçtır galip gelemeyen bir takım var. Kulübe hergün icra memurları geliyor. Evlerindeki ve iş yerlerindeki huzurları da kaçmıştır. Eskişehirspor sahipsiz kalmasın diye direniyorlar. Birileri çıkıp da biz göreve hazırız dedi de bunlar mı bırakmadı. Herkes elini vicdanına koyacak. Birileri çıkıp mantıklı bir projem var dedi de, şu kadar paramız var dedi de, Mustafa Akgören mi bırakmadı. Eskişehirspor kayyuma bırakılsın düşüncesini aklım almıyor. Sanki Eskişehirspor yok olsun istiyorsunuz. Böyle bir anlayış olamaz. Bir alt lige düşerse kimse şanlı mazi falan konuşmaz. Son pişmanlık fayda etmez. Kulüp ciddi bir çıkmazda. Bir alt lige düşerse, elimizde hiçbir şey kalmaz. Bu kadar olumsuzluğa rağmen sahada dimdik duran futbolcularımızı tebrik ediyorum. Yöneticileri kutluyorum. Ne yapıp edip, takımı sahaya çıkarıyorlar. Lütfen herkes aklını başına alsın.
GELİN BENİ DİNLEYİN
Eskişehirspor’da zamanında protokolde oturup hava yapmış herkese sesleniyorum. Bir araya gelin. Öteki türlü bazı hesapları vermek zorunda kalacaksınız. Gelin beni dinleyin. Bu kulüp size itibar kazandırdı. Eskişehirspor’u batıranlar sıfatı daha kötü olur. Bırakın kini, nefreti. Daha önce bir araya getirmek için çok çağrıda bulundum ama o varsa, bu varsa ben yokum dediler. Onlar bu şekilde davranmaya devam ederlerse bu borçlar nasıl ödenecek.”