Vefat eden sağlık çalışalarının çocuklarına burs
Kadın tıp hekimleri, kadın diş hekimleri ve doktor annelerin oluşturduğu Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı, koronavirüs pandemisinde hayatını kaybeden sağlık çalışanı çocuklarına burs veriyor.
Türkiye’nin farklı şehirlerden kadın tıp hekimleri, kadın diş hekimleri ve doktor annelerin sosyal medya üzeriden oluşturduğu Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı (KAHEV), birçok öğrenciye burs verirken, öğretmenlerin talepleri üzerine kütüphaneler de oluşturuyor. Vakıf, koronavirüs pandemisinde hayatını kaybeden sağlık çalışanı çocuklarını unutmadı ve 20 Nisan’dan bu yana 17 çocuğu bursiyer yaptı. Vakfın kurucularından Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Canan Topçu, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verirken, en büyük özelliklerinin kadın hekimlerden kurulu olduğunu ve sosyal medya üzerinden kurulan ilk vakıf olduğunu vurguladı. Ayrıca Dr. Topçu, koronavirüs nedeniyle vefat eden sağlık çalışanlarının çocuklarına burs fonu projesinin adının ”Emanetiniz Emanetimizdir” olduğunu söyledi.
”Vakfımız,dünyada sosyal medyadan doğan ilk vakıf” ”Şu anda 17 tane vefat eden sağlık çalışanı çocuğu olan bursiyerimiz var” ”Yaptığımız kütüphanelere, sağlıkta şiddete uğrayan meslektaşlarımızın isimlerini veriyoruz” ”En çok dikkat edilmesi gereken bölümlerden birindeyim” Dr. Topçu, sözlerini şöyle tamamladı: ”Vakıf olarak 2018’den beri çok çalışıyoruz. Bu süreçte birçok öğrenciye dokunduk. Birçok duygusal anlar yaşadık. Biz bu anlamda tanınmak ve desteklenmek istiyoruz. İnternet sitemizden şeffaf şekilde incelenebiliyoruz. Ayrıca vatandaşlar sosyal medya hesaplarından bize destek olup takip edebilir. Yaptığımız her faaliyeti ayrıntılı şekilde faaliyet raporu olarak yayınlıyoruz”.
Vakfın kuruluşu hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Canan Topçu, ”Vakfımız,dünyada sosyal medyadan doğan ilk vakıf. Kadın tıp hekimleri, kadın diş hekimleri ve doktor anneler olarak sosyal medyada tanıştık. Orada ihtiyacı olan öğrencileri burs verelim ve yardım edelim diye yola çıktık. 2017 yılında başladık daha sonra çığ gibi büyüdü. Daha sonra Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı olduk. Sosyal medyada kurulduğumuz için kurucular olarak birbirimizi tanımıyorduk. Hepimiz ayrı şehirlerdeydik. Ben İstanbul’da, Mersin’de Uzm. Dr. Emine Çiğdem Çatal Özen, Eskişehir’de Dr. Tülin Pınar Eser, Batman’da Uzm. Dr. Demet Orhan Başer, İstanbul’dan Op. Dr. Burcu Akdağ Özkök’le beraber mütevelli heyeti oluşturduk. Arkamızda binlerce tıp hekimi ve diş hekimi desteğiyle vakfı kurduk” dedi.
Vakıf olarak verdikleri burslara değinen Dr. Topçu, ”Kadın hekimler olarak Türkiye’nin dört bir yanında olduğumuz için çok çabuk organize olduk. 20 Nisan’da, vefat eden sağlık çalışanlarının çocuklarına burs fonu oluşturduk. Vefat eden sağlıkçılarının aileleriyle iletişime geçerek burslarımızı başlattık. 3 gün önce 14 tane bursiyerimiz vardı. Dün itibariyle ne yazık ki 17’ye çıktı. Pandemi nedeniyle böyle bir projemiz oldu. Toplamda 950 tane bursiyerimiz var. 712 tane aktif olarak devam eden öğrencilerimiz var. Birçok okula da kütüphaneler yapıyoruz. Vakfımızın amacı okul öncesi, ilköğretim, lise ve üniversite öğrencilerine burs vermek. Onların kültürel ve sosyal faaliyetlerini desteklemek. Referans usulü ile çalışıyoruz. Öğrencilerimiz bize ulaşıyor ve üyelerimizden bir tanesi o örenciye sahip çıkıyor. Öğrencinin her türlü sorunu ile ilgileniyoruz. Hekim olduğumuz için sağlık problemlerinde bile bize danışabiliyorlar” şeklinde konuştu.
Vakıf olarak oluşturdukları kütüphanelere değinen Dr. Topçu, ”Kütüphanemiz için öğretmenler, kahev.org’dan bize ulaşıyorlar. Bize mail atıp ihtiyaçlarını söylüyorlar. Biz de geri dönüş yapıyoruz. Yaptığımız kütüphanelere, sağlıkta şiddete uğrayan meslektaşlarımızın isimlerini veriyoruz. Bunu da ”Şiddete Karşı Eğitim” sloganı ile tanıtmak istiyoruz. Herşeyin çözümü eğitimde” diye konuştu.
Sağlık çalışanı olarak koranvirüs pandemisinde görev yaptığını aktaran Dr. Topçu, ”Bölümü nedeniyle anestezi ve reanimasyon uzmanıyım. Hem ameliyathanede hem de yoğun bakımda çalışıyorum. En çok dikkat edilmesi gereken bölümlerden birindeyim. Kendimizi korumamız ve rehavete kapılmamız gerekiyor. Yapılması gereken herşeyi dikkatlice yapmamız gerek. Kişisel koruyucu ekipmanlarını her zaman üşenmeden giymek gerek. O yüzden bu pandemi süreci bizim için yorucu oluyor. İlk başlarda maske yüzünden çenemde ve burnumda yaralar oluştu” açıklamasında bulundu.